Obezitede Birinciyiz

OBEZİTEDE BİRİNCİYİZ

Tebrikler:) Ülkemiz Avrupa’ nın en obez ülkesi seçildi. Herhalde yeme konsantrasyonumuz bozulmasın diye pek ses eden de yok bu konuda. Çevremizde gördüğümüz her üç kişiden bir tanesi obez. Bu açıdan bakınca çember çok daraldı, her an kapıyı çalabilir, yakalanabiliriz bu salgına. Tabi geç kalmadıysak. 

"Ne olmuş canım birkaç kilo fazlam varsa, dikkat ederim geçer gider" diyenler... Buyurun bakalım geçmiş mi, o kadar basite almamız işe yaramış mı? Diyet yapıp zayıflamamıza rağmen, bir süre sonra nasıl oluyor da tekrar alıyoruz bu kiloları?  

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Obezitede Birinciyiz

Demek ki yiyerek içerek kurtulamıyoruz. Kurulan leziz sofralar veya öğle araları arkadaşlarla yaptığımız kaçamaklar ya da kısacık molalardaki atıştırmalar. Yerken yüzümüzü güldüren bu kaçamaklar sonra yerini kalıcı acılara bırakıyor. 

Hoş bir hazla vücudumuza yavaş yavaş ve sessizce giren bu tatlı hastalık yine göründüğü gibi tatlı tatlı bizi bırakmaya niyetli değil gibi ne dersiniz? Hatta kimi zaman hırçın bir sevgili gibi gençlerin deyimiyle; atarları giderleri de bitmiyor.. 

Ayy benim tatlı krizim geldi, 

Ah bir mutsuzluk çöktü üzerime, 

Halime bak elim ayağım titriyor inan kii… 

Diyerek hemen koşa koşa bir buluşma ayarlarız yasak aşkla öyle değil mi? Haz bombası sevgili yapmak bunu gerektirir. Öyle tek vitesle saatlerce gitmez bu ilişki. İnişleri çıkışları bitmez, istekler arzular şelale… 


Deneyimsel Tasarım Öğretisi Obezitede Birinciyiz


Çıtır çıtır glikoz şurubuyla yapılmış künefenin yanına kaymaklı dondurma da olmalı. Bir kaç dakika sonra tuzlu baharatlı bir cips de süper gider. Biraz sonra ay şöyle ekşili bir şeyler olsa da yesek. Yok biraz yağlı olsa hadi bir hamburger, yanında kutu kutu minik soslarıyla patates kızartması da olsun. İçecek tabi ki o gazlı olandan ama light olsun,  kilo alırız mazallah. Üstelik birazcık fazlasıyla büyük boy hemde... 

Gözlerimizden çıkan kalpler, yüzümüzde tatlı bir tebessüm, heyecandan tireyen ellerimiz… Ne büyük aşk... Ve her hazzın sonrasında her seferinde bir pişmanlık hissi. 

Çünkü içten içe biliyoruz ki yasak aşk bizimkisi... 

Yıpratan, tüketen, sonu mutlu bitecek sandığımız ama hüzün ve mutsuzluktan başka bir şey getirmeyen bir ilişki bu... Bağımlı olduğumuz her şeyde olduğu gibi benden hep bir şeyler alan..  Sağlığımdan, karakterimden, zamanımdan,  psikolojimden, görünüşümden, birikimlerimden, güzel olan her şeyimden çalacak. 

Hep daha iyi olacağını umduğum ama her seferinde bataklığa daha da saplandığım battıkça da bırakamadığım…

Sana söyleyeyim bu dizi tutar, milletçe severiz böyle duygu dolu sahneleri.. Tuttu da zaten bugüne bugün Avrupa birincisi olmak kolay değil hani:) 


Deneyimsel Tasarım Öğretisi Obezitede Birinciyiz

Obeziteye Giden Yollar

Bizi obezite bataklığına düşüren  ve değiştirebilme önleyebilme şansımız olan yollardan ilki sağlıksız yeme şeklimiz hatta samimiyetine güvenerek bağımlılığımız diyebilir miyiz? 

Ağzının içinde gevelediğin isteksiz bir “evet”..ve yine istesem bırakırım, istesem bu kiloları da verebilirim yankısı beyninde..

Ayol keyfimizden değil herhâlde sabah sabah vakit mi var, işe yetişilemiyor 2 tane poğaça yemeyelim mi biraz reçel ve krem peynir şekerli çay da olmasın mı yani, insanın boğazından geçmiyor ki 5 dkşip şak kahvaltı işte ne yapalım sektör acımasız hele biraz geç başla bakalım işine kapının önünde bulursun kendini valla..

Vücudumuzun Tepkisi

Neyse ki bizi çok seven, işini en iyi şekilde yapmaya çalışan, hiç durmadan çalışan, merhametli bir vücudumuz var. Biz her ne kadar umursamasak da o bizi sağlıklı tutmaya, olabilecek hastalıkları önem sırasına göre önlemeye ve bizi hayata bağlamaya çalışıyor.

Her seferinde öncelikle ufak sinyaller yolluyor, sağlıksız beslenmemizin bize vereceği zararları haber vermeye çalışıyor. Hızlı acıkmalar ve açlığa dayanamama hissi tiremeler, bulantılar, halsizlik, yorgunluk, dinlenememe, ufak alerjiler vs… Vücudumuz, tüm zararlı maddelerden hücrelerimizi korumak için uğraşıyor, atıklardan kurtulmaya çalışıyor kendi içinde bir seferberlik ilan etmiş gibi tüm gücünü buna ayırıyor hatta savaşıyor. Yani içerisi yangın yeri, içeride inflamasyon var, alarm hali var.. Senin anlayacağın vücudumuzun içerisindeki dizi pek de pembe değil biraz kurtuluş savaşı tadında.. Baktı düşman bir türlü bitmiyor hatta bölük bölük istilaya devam ediyor.. Hani sen hiçbir buluşmayı kaçırmıyorsun ya çıtır sevgilinle anladın sen onu.. o zaman vücudumuz toplu olarak bu düşmanları bir yere kapatmayı planlıyor ne dersin çok akıllıca değil mi tek tek öldüremeyecekse toplu olarak bir yere haps etmeyi düşünmek. Biraz mısır ister misin? Bu dizi de çok heyecanlı gibi ama biraz da acıklı sanki mendile ne dersin??

Dışarıda yasak aşkımızla planladığımız her buluşma içeriye bir bomba olarak düşüyor desem biraz abartmış mı olurum.. Ama sen de başka türlü anlamıyorsun ki:)

Düşmanı toplu olarak hapsettiği yerler nereler mi? Hani şu elime gelen,yanlardaki hiç bir yere sığmayan top şeklindeki çıkıntılarım. Basenlerim, ayva diye sevip şimdi basketbol topuna dönen göbeğim. Kocaman kalçalarım... Tamam mı yeter mi? Bu sahneyi sevmedik sanki.

Eğer vücudumuz bunu yapmasaydı, bize zarar veren maddeleri yağ olarak depolamasaydı ne olurdu? O zaman çok daha büyük hastalıklar baş gösterirdi. Geçmeyen alerjiler, bağırsak problemleri, romatizma hastalıkları, zihinsel hastalıklar. Kanserlerle çok daha erken tanışırdık… Eğer biz vücıudumuza iyi baksaydık, düşmanla savaşacak askerlerimiz, iyi silahlarımmız olurdu. Böylece bu maddeler etkisiz hale getirip dışarı atabilirdik..   

Yasak aşkımızın attığı bombalara, vücudumuz son ana kadar direniyor.. En mükemmel hamleleri yapmaya çalışıyor.. Eğer biz de bilincimizi açıp vücudumuza yardım etmek istersek öncelikle bu yasak ilişkiden kurtulmalıyız dostum :)

Peki Şimdi Ne Yapacağız?

Bunun kolay olduğunu söyleyemeyiz, çünkü sağlıksız yiyeceklere bağımlıyız. Bırakmak istemiyoruz, istesek te bırakamayız. Bununla birlikte gerçek besin bulmak da her geçen gün zorlaşıyor. Her şeyin sahteleştiği günümüzde, sahteyi gerçek diye pazarlayan sahtekarlarda çok fazla. 

Obezite ciddi bir hastalıktır, çünkü doğurgandır. Bir çok hastalığa da kapı açar.. Başa çıkabilmek için öncelikle problemi fark etmemiz ve kabul etmemiz gerekir. Bu konuda yapacağımız her hamle bizi iyileşmeye götürecektir. O yüzden ufak çabalarımız her şeyden önemlidir. Küçük adımları ciddiye alıp büyük bir disiplinle devam etmek gerekir.. 

Bu yola çıkmadan bitiremeyiz.. Şimdi yeni bir maceraya başlamak ve bu dizinin baş rol oyuncusu olmaya hazır mısın?


  ***

İnsanoğlu var olduğundan bu yana amacı hiç değişmemiştir. Mutlu başarılı olmak ve iyi ilişkiler kurmak. 
Deneyimsel Tasarım Öğretisi de insanın amacını amaç edinmiştir. "Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" programlarında sunduğu stratejilerle insanların dününden daha başarılı, daha mutlu ve daha marifetli olmalarına destek olur. 

***

Yorumlar

  1. Obezitenin yanı sıra yeme bozukluğu ile mücadele eden insanlar için güzel bir paylaşım. Emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  2. Evet bende başlamak istiyorum, gerçek gıdalarla ve gerçeğin yöntemiyle...)))

    YanıtlaSil
  3. Gerçekten bu bağımlılıktan kurtulmak isteyip adım atmak.. ufak başlamak, ve bunu küçümsememek..en önemlisi ise sakınabilmek..

    YanıtlaSil
  4. Her zaman bir bahanemiz var yemek yemek için. Mesele gerçeğe göre davranıp hareket etmek
    Çok keyifliydi.

    YanıtlaSil
  5. Gerçek yiyen gerçek olur ...ne kadar doğru ...

    YanıtlaSil
  6. Beslenmenin bu kadar sahteleştiği bir dönemde, gerçeğe doğru adım atmak için güzel yazı olmuş 👍

    YanıtlaSil
  7. Ayy benim tatlı krizim geldi,
    Ah bir mutsuzluk çöktü üzerime, diyerek yapmıyor muyuz yanlış seçimlerimizi :(

    YanıtlaSil
  8. Nasıl da çapalamışız … o cips hangi türden ise biz de yedek modundayız ne yazık ki ;)) insanı ateş içine çağırdığında tam da dibinde zaten fazla öteye gidememiş …. Ah bir zayıf olsam da eski kıyafetlerime girebilsem … ya da yeni enfes kıyafetler alabilsem … insanı yemeği yiye tiye neden biriktirir ki karnında ? Acaba başka neleri biriktiriyoruz ?

    YanıtlaSil
  9. İnsanın doldurduğu en şerli kap göbeğidir. Tüm arazlar burdan başlar..

    YanıtlaSil
  10. Küçük adımlar..ne kadar doğru

    YanıtlaSil
  11. Burcu Tiryaki6 Temmuz 2022 12:43

    ''Sağlığımdan, karakterimden, zamanımdan, psikolojimden, görünüşümden, birikimlerimden, güzel olan her şeyimden çalacak. '' çok etkili bir cumle.. çok güzel bir yazı teşekkürler.

    YanıtlaSil
  12. mevzunun sadece yemek yemek olmadığını anlayarak, basiti küçümsemeden, her gün ufak ufak istikrarlı adımlarla alışkanlıkları değiştirme zamanı..

    YanıtlaSil
  13. Buna başlayalı epey kilo verdim.Cok iyi geldi bana bu..Şekersiz pastacılık çıraklık başlattım ama baktım ki şekerli pastacilikla kiyasim olması lazim..o yüzden arada tanıyorum az şekerli yaptığım pastaları.. Sonra şekersiz bu şekilde olmalı diye sonuça varıyorum.o kaçamaklar bana 5-6 kg aldırdı son birbucuk yılda ama insALLAH ilerleyeceğiz.gizli sevgili lazım değil bize.gercegi var iken:)

    YanıtlaSil
  14. Ne de doğru deşifre etmişsiniz… Bilgilendirici olmuş.

    YanıtlaSil
  15. Kendi ihtiyacımın farkında olupta umursamamak aslında başlamamak. Obezite ile gelen bir çok hastalığa da razıyım demek gibi. Deve kuşu misali. Ben görmüyorum, düşünmüyorum konu kapanmıştır meselesi. Göndereceğin her hayra muhtacım diye Rabbimin yardımını istiyorum başlamak için. Yazıda hiç kaçacak bir yer bırakmamışsınız . Teşekkürler 🌷

    YanıtlaSil
  16. Bu yasak iliskiden kurtulabilmek için sebep oluşturmak dileğiyle.. ☺️

    YanıtlaSil
  17. Bizler zamanla yediklerimize benziyoruz. Fast Food düzenine çok alıştırıldık, aynı onlar gibi sağlıksız olmaya başladık. Sebze yiyip de kilolu olan insan var mıdır ki :) Varsa da mutlaka kilo aldırıcı şeylerle takviye yapmıştır. Bilgilendirici ve aynayı kendimize döndürdüğümüz bir yazı olmuş. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  18. Bunları okumak bana, gerçek beslenmenin insan için ne kadar önemli olduğunun bilincini verdi.Yediğim yemekle yaşadığım hayatın bağlantısı beni düşünmeye sevk etti. teşekkürler.

    YanıtlaSil
  19. ne kadar keyifli bir anlatım olmuş umarım hepimiz bu bağımlılıktan kurtulmak için azı küçümsemeden adım atabiliriz.

    YanıtlaSil
  20. Çok güzel bir bakışaçısı getirmişsiniz , çok faydalandım, tesekkurler

    YanıtlaSil
  21. Obesite yanıbaşımızda duran hiç farketmediğimiz bembeyaz düşmanımızmış meğer…

    YanıtlaSil
  22. Azı küçümsemeyelim ve ufak da olsa birşeyden başlayalım

    YanıtlaSil
  23. Kaleminize emeğinize sağlık, istifade edip uygulayabilenlerden olalım İNŞALLAH.

    YanıtlaSil
  24. yemek bu dönemde insanı çok farklı yerlere kadar götürebilir. insan yediğine benzer diye boşuna demeseler gerek

    YanıtlaSil
  25. "Obezite ciddi bir hastalıktır, çünkü doğurgandır. Bir çok hastalığa da kapı açar.. " ...çok düşündürücü..

    YanıtlaSil
  26. “Şimdi yeni bir maceraya başlamak ve bu dizinin baş rol oyuncusu olmaya hazır mısın?“

    YanıtlaSil
  27. Her şeyin sahteleştiği günümüzde...
    Sahteleri bırakıp gerçeğe doğru adım atmanın bizi sürekli mutluluğa götüreceğinden şüphemiz olmasın. Herkesin bağımlılıklarından kurtulması dileğiyle...

    YanıtlaSil
  28. Yeme alışkanlığı yeme bozukluğu bu kadar güzel anlatılabilirdi.
    Bir şey anlık olarak keyif veriyorsa toplamda zarar verir. Tüm hayatımıza bu yönde bakabilmek sanırım bir şeyleri toparlamanın başlangıcı olabilir.

    YanıtlaSil
  29. Rabbim doğru ve gerçek hamleler yapıp, dünümüze göre toplamda daha iyi olabilmeyi nasip etsin... Hem bedenen hem manen.

    YanıtlaSil
  30. Cok guzel ve farkindalik kazandiran bir yazi olmus , tesekkurler

    YanıtlaSil
  31. Gerçek sebebini bulabilirsek, gerçek çözüm de gelecektir..

    YanıtlaSil
  32. Çağın en büyük sorunlarından biri ama o kadar içindeyiz ki artık problemi fark edemiyoruz.. fark ettirecek bir yazı olmuş..

    YanıtlaSil
  33. Anormal olanları yavaş yavaş normalleştirip bağımlı oluyoruz

    YanıtlaSil
  34. Dilek Çırak8 Temmuz 2022 20:16

    Ve her hazzın sonrasında her seferinde bir pişmanlık hissi.
    Yıpratan, tüketen, sonu mutlu bitecek sandığımız ama hüzün ve mutsuzluktan başka bir şey getirmeyen bir ilişki bu... Bağımlı olduğumuz her şeyde olduğu gibi benden hep bir şeyler alan.. Sağlığımdan, karakterimden, zamanımdan, psikolojimden, görünüşümden, birikimlerimden, güzel olan her şeyimden çalacak.
    Hep daha iyi olacağını umduğum ama her seferinde bataklığa daha da saplandığım battıkça da bırakamadığım…

    Ne kadar da tanıdık değil mi?:(

    YanıtlaSil
  35. Gerçek çözüm, küçük adımlar ve disiplin

    YanıtlaSil
  36. Dilek Çırak9 Temmuz 2022 00:57

    Yazıda kendimi görüyorum, kanser hariç hepsiyle karşılaştım ve canlı şahidiyim. Çok güzel ve çok gerçekçi ve keyifli anlatılmış. Emeğinize, ilminize, düşüncenize sağlık:)

    YanıtlaSil
  37. Dilek Çırak9 Temmuz 2022 00:58

    Bize rağmen vücut çabalıyor. Yaratılışın mükemmelliğine hayran olmamak mümkün değil. İçinde merhamet de barındıran bir kusursuzluk.

    YanıtlaSil
  38. Her kelimesine katılıyorum. En kötüsü de kendimizi sağlıksız beslenmeye zorunlu hissetmemiz… adeta kıskaçta gibiyiz. Market arabalarından evlerimize geçiş yapan gıda mı zehir mi olduğu belli olmayan katkılı şeyleri yemek zorundayız gibi çok üzücü :(((
    Acilen alternatif beslenme önerileri de istiyoruz lütfen 👍🏻

    YanıtlaSil
  39. Cok dogru.. zayıflar da tehlikede çünkü zayıf olmak sağlıklı beslenmese de olur ya da sağlıklıdır demek değil.. kötü beslenme sebebi bulunmayan bir sürü ağrılar hastalıklara sebebiyet veriyor..teşekkürler gayet bilinç açıcı bir yazı, ne diyeyim Allah uygulamayı nasip etsin :)

    YanıtlaSil
  40. “Her şeyin sahteleştiği günümüzde, sahteyi gerçek diye pazarlayan sahtekarlarda çok fazla.” ne doğru bir söz… Gözümüzdeki perdelerin bir bir çözülmesi nasip olsun gerçekle birlikte… 🙏🏼 🧡

    YanıtlaSil

Yorum Gönder