Ben mi? Sen mi?

Ben mi? Sen mi? 

Ben mi? Sen mi?
Bir elmanın yarısı,

Biri sensin biri ben…

Şarkının sözleri geçiyordu Elif’in zihninden... 

Ne demek istiyor diye düşünüyordu. 

İki yarımın bir bütünü oluşturmasından,

Yarım iken tamamlanmaktan bahsediyordu şarkıda...

Zayıf iken güçlü olmaktan, eksik iken tamamlanmaktan,

Neden evlenirdi insan? Evlilik aslında neydi?

Birbirine hayatı kolaylaştırmaktı. 

Birbirinin yükünü hafifletmekti.

Seni senden daha çok düşünen birinin olması demekti.

Hiç konuşmaya gerek duymadan diğer yanını mutlu edebilmekti.

Akşam günün sonunda aradığın huzuru bulacağın yer demekti,

Aynı yöne doğru yan yana yürümek,

O yolda ortak üzüntülerinin, ortak sevinçlerinin olması demekti.

Aynı açlığı hissedip birlikte o açlığı doyurmak için bedel ödemek demekti.

Yoksa birbirinin önünü kesmek değil, birbirinin aşırılıklarını törpülemekti.

Ben daha iyi yaparım, ben daha çok yorgunum diyerek rakip olmak değil,

‘Bunu daha iyi nasıl yaparım? Diğer yarımın yorgunluğunu nasıl alırım?’ diye düşünmekti.

Çılgın aşıklar gibi masa tepelerinde dans etmek veya efektli kavuşmaların efektli kavgalara dönmesi değil...

Diğer yarımın yanındayken, biraz da sağa dönüp yatarak mutluluğu hissedebilmekti...

Annesiyle babasına bakıyordu Elif, 

Gerçekten iki yarımın bir bütün olmuş hali gibiydiler.

İkisi de yapması gerekeni bilir ve yapardı. 

Birinin yaptığını diğeri yapamaz, diğerinin yaptığını öteki yapamazdı.

Annesi babasının sevdiği yemekleri, çayını, yanına tatlısını eksik etmez,

Babası da annesinin sevdiği çerezi, meyveyi alır getirirdi çoğu akşam.

Babası dış işleri bakanı misali hallederdi faturaları, alınacakları, taşınacakları...

Annesi de iç işleri bakanı misali hallederdi, yıkanacakları, pişirilecekleri, temizlenecekleri.

Salonda babasının rahat edeceği bir alan oluşturmuştu annesi. Babası orada dinlenmeye bayılırdı, krallar gibiydi...

Gezmeye çıktıklarında da annesi kraliçeler gibiydi. Her şeyle babası ilgilenir, dışarıda siparişi verir, eşyaları taşır, Elif' in kardeşiyle ilgilenirdi...

Bir rol ve görev dağılımı vardı aralarında da. Herkes o görevleri yerine getirdiğinde bir problem çıkmazdı.

Bir de arkadaşlarının evliliklerine bakıyordu Elif.

Daha evlenmeden herkes rolünden ve görevinden kaçıyor, ‘sen de mutfakta iş yapacaksın, yediğin tabağı kaldıracaksın!’ diye pazarlığa giriyordu kızlar...

Erkekler da kızlar çalışsın istiyordu, ‘bu devirde tek maaşla geçim olmaz, KPSS’ye çalışmıyor musun yoksa?’ diyorlardı.

Birbirini düşünen değil, kendini düşünenler çiftlerde.

Her iki taraf da ‘asıl ben daha çok yorgunum’ diyerek rakip oluyor, şikâyet ediyordu. Bir de anlayış bekliyorlardı... 

Kimse birbirinin ihtiyacını giderip onu mutlu etmeyi düşünmüyordu...

İsteklerinden vazgeçemiyor, kendini bir tarafa koyup diğer yarısının isteklerine odaklanamıyordu.

‘Ben ben ben’ diyorlardı günümüzde, kadınlar da erkekler da... 

Birleşme olmuyordu o yüzden, kâğıtta bir evlilik vardı ama gerçek hayatta içi boştu... 

Beklentiler yüksek, şikayetler fazlaydı...

Mesele o imzayı atmak değil, o imzanın getirdiği sorumlulukları yerine getirmekti. 

O yüzden kısa sürüyordu kâğıttaki o sözleşme de... Veya yıllarca mutlu olmadan ömür geçip gidiyordu. 

Ya biri üstüne vazife olan işleri de olmayan işleri de yaparak ömrünü tüketiyor... Birde aldatılıyor, değer görmüyor ve eziliyordu.

Böylece diğeri de üstüne vazife olanı da olmayanı da yapmıyor, birde sürekli şikâyet ediyor, zalimlik yapıyordu. 

Evlilik kâğıtta devam etse de mutlu olunmuyordu.

Ya da ikisi de bedelden kaçıyor ve ayrılıyorlardı.

Bir elmanın diğer yarısı olmak kolay değildi tabi... Bir bedeli vardı... 

Kıvamında Fedakârlık istiyordu... 

Ama yerinde... 

Ben demeyi bırakıp sen demeyi gerektiriyordu çoğu zaman... 

Sen diyebilenler bir bütün olabiliyor... 

Hayata karşı birlikte yan yana olabiliyorlardı. 

Şarkının sözleri daha anlamlı oluyordu o vakit, altında ne sırlar vardı düşününce...

Ah insan bir düşünse! 

Hayatı, yaşadıklarını, başkalarını bir düşünse!

Elif’in zihninden geçiyordu sözler bir kere daha,

Ne kadar hoş ve güzeldi... 

Bir elmanın iki yarısı,

Biri sensin biri ben..


  ***

İnsanoğlu var olduğundan bu yana amacı hiç değişmemiştir. Mutlu başarılı olmak ve iyi ilişkiler kurmak. 
Deneyimsel Tasarım Öğretisi de insanın amacını amaç edinmiştir. "Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" programlarında sunduğu stratejilerle insanların dününden daha başarılı, daha mutlu ve daha marifetli olmalarına destek olur. 
***

Yorumlar

  1. Elmaları çürüttük önce...

    YanıtlaSil
  2. Çok güzel bir yazıydı, yüreğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  3. Ellerinize sağlık , çok anlamlı bir yazı olmuş, bende eskilere gittim..

    YanıtlaSil
  4. Evliliğin gerçeğinden uzaklaşnlara güzel bir hatırlatma, emeklerinize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  5. Çok derin anlamları olan bir makale olmuş ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  6. İnsanın doğru seçimler yapabilmesi doğru beklentiler
    Oluşturabilmesi için öncelikle elindeki verileri doğru yorumlaması gerekir.

    YanıtlaSil
  7. Bir kadın ezildi erkeğin karşısında… sonra bir kasın binlerce oldu… milyonlarca oldu… dengeler altüst oldu… oysa yaşam bir elmanın iki yarısı… karşıdakine direkt odaklanmak yerine ihtiyacına konsantre olmak … dengeli ilişkiler yürütebilmek niyetiyle

    YanıtlaSil
  8. ‘Ben ben’ diyen egomuzu ‘sen sen’ der hale getirebilmek dileğiyle.. emeğinize sağlık..

    YanıtlaSil
  9. Bir elmanın tamamlayan iki yarısı gibi evlilikller, olması gereken, işin gerçeği. Bunu evliliklerde yakalayabilmek dileği ile, çok güzel bir yazı olmuş, kaleminize yüreğinize sağlık..

    YanıtlaSil
  10. Bana göre bir eksikse, diğeriyle bütün olurum, diyorsa sıkıntı var. O ilişki çekişmelere kaprislere doğru gidiyor.. Eksiğim, seninle tamamlanırım şeklindeki genel yargıyı doğru bulmuyorum.
    Kendi içinde bütün olamayan başka biriyle geçinemiyor. Şayet çekiştiği kişi karşı cins ise boşandıklarına da şahit oluyoruz. Çok var çevremde. Bir elmanın iki yarısı olmayı yanlış anlıyoruz galiba.

    YanıtlaSil
  11. Yazılarınızı merakla bekliyoruz :)
    Elinize emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  12. 👌🏻👍👏👏

    YanıtlaSil
  13. Bu kadar net ve nokta atışı daha nasıl anlatılabilirdi ki, kaleminize sağlık 👏👏

    YanıtlaSil
  14. Yemyeşil bir elma
    Taze, ekşi, tatlı ve güzel
    Tatmayan bilmez..

    YanıtlaSil
  15. Keyifle okudum yüreğinize sağlık

    YanıtlaSil
  16. İlişkilerde iki tarafında fedakarlık ödum verebilmesi önemli ancak iliskiler böyle yürür .Ödum verilmeyen ilişkiler zorlanır bazıları biter okuduğumuz yazi çok güzel anlatiyor.

    YanıtlaSil
  17. Muhteşem alt bilgiler var

    YanıtlaSil
  18. Çok güzel yazmış kalemine sağlık Allah bütüne tamamlamayı nasip etsin İnşaAlah birbirimizi

    YanıtlaSil
  19. Günümüzün en büyük sorunlarından birrininin temelini güzel anlattınız emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  20. Birleşen bir olmak önemli olan ..

    YanıtlaSil
  21. Çok sade,cok anlaşılabilir ve cok ihtiyaç karşılayan bir yazı tessekkurler:)
    Kaleminize saglik

    YanıtlaSil
  22. Elinize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  23. Her yarım tek başına bir bütün gibi davranıyor maalesef

    YanıtlaSil
  24. Kendini görmek yüzleşmek ne zor. elinize sağlık.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder