Patates Diyeti

Patates Diyeti

Günlerden pazartesi… Sokaklar işe geç kalan insanların telaşı, okula güle oynaya giden çocukların neşeli kahkahalarıyla doluydu…

 

“Mis gibi bir bahar havası” dedi Sema camı açarken. Onun neşesi ise bugünün yeni bir diyet günü olmasıydı. Tüm bir yıl kilo vermek için yeni başlangıçlar yapmış ama her seferinde türlü sebeplerle diyetini bozmuştu. Kimi zaman Hacer Teyzenin mis gibi kat kat açılmış su börekleri, kimi zaman kalabalık ailesinin bir türlü bitmeyen doğum günü kutlamaları sebep olmuştu. 

 

Şimdi ise bahar gelmişti, kiloları artık daha fazla dikkat çekmeye başlayacak, “olsun senin de yüzün güzel” cümlelerini daha çok duyacaktı. O yüzden acele edip daha kestirme çözümler bulması gerekiyordu. İnternette gezinirken ‘patates diyeti’ diye bir diyet bulmuştu ve pazartesi başlamak için planlar yapmıştı. Tam 5 günde 3 kilo verdiren bu şahane diyeti 1 ay uygulamak istiyordu. Hem çok kolay hem de çok lezzetliydi onun için. Her gün çok sevdiği patatesi yiyerek istediği kiloya ulaşacak ve böylece kocası Haluk’a ne kadar güzel bir kadın olduğunu yeniden gösterecekti. İnanılmaz heyecanlı ve mutluydu. Bu sefer kesin başaracağım, diye mırıldanarak mutfağın yolunu tuttu.

 

Birbirine ilk görüşte aşık olmuştu Sema ve Haluk. Çok kısa sürede de evlenmişlerdi. O zamanlar Sema özel bir şirkette çalışıyordu. Fit, sporunu yapan, yeme içmesine dikkat eden çok güzel giyinen bir kadındı. Zaman içinde ne olmuştu da kendini beğenmeyen, yedikçe daha çok yemek isteyen, kendine önem vermeyen bir kadın haline dönüşmüştü. Aslında kendini beğenmemesi biraz da Haluk’tan sebepti. Ne yese ne içse laf söylüyordu. O söylendikçe de Sema’nın canı daha çok yemek yemek istiyordu. Aldığı hiçbir kararı tam uygulayamıyor, en ufak bir caydırıcı da kararını erteliyordu. Bu kısır döngünden nasıl çıkacağını bilmiyordu. 

 

Sabah patates kızartmasıyla başladığı güne, patates haşlamasıyla devam ediyordu. Ama içindeki sabah neşesi yavaş yavaş kaybolmaya başlamıştı bile…

 

Akşam Haluk elinde telefon bir şeylere bakarken bir yandan da Sema’nın onun için hazırladığı güzel yemekleri yiyordu. Sema ise ona patates salatasıyla eşlik ediyor ve gözünün içine bakıyordu. “Yaa söylemeyeyim söylemeyeyim diyorum ama fark etmedin mi hayatım galiba şimdiden 1 kilo verdim bile” dedi. Haluk, telefondan gözünü birkaç saniyeliğine ayırıp göz ucuyla Sema’ya baktıktan sonra “bakalım göreceğiz bu seferki kaç gün sürecek” dedi. Sema’nın suratı düşse de belli etmemeye çalışarak salatasını yemeye devam etti. Sessizlikten güç alarak salatasını yerken düşünmeye başladı. 

 

Aslında tam olarak bu bakışlar rahatsız ediyordu onu. Kilolu olmak değil de Haluk’un bu bakışları ve iğneleyici sözleri onu üzüyordu. Kilo alması da kilo vermek istemesi de aslında bir türlü algılayamadığı, onu rahatsız eden bu bakışlar sebebiyleydi. O an kilo vermeyi sadece eşinin bu bakışlarını değiştirmek istediği için olduğunu anladı. 

 

Kilo vermeyi güzelliği için, sağlığı için yani kendisi için istemiyordu, istemediği için de bir türlü verdiği kararda net olamıyordu. Net olmadığı kararında da kendinden ümidi olamıyordu. Her şey ne kadar basit ve anlaşılabilirdi halbuki… 

 

 

  ***

İnsanoğlu var olduğundan bu yana amacı hiç değişmemiştir. Mutlu başarılı olmak ve iyi ilişkiler kurmak. 
Deneyimsel Tasarım Öğretisi de insanın amacını amaç edinmiştir. "Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" programlarında sunduğu stratejilerle insanların dününden daha başarılı, daha mutlu ve daha marifetli olmalarına destek olur. 

*** 

 

 

 

 


Yorumlar

  1. Net olduğunda sürecin nasıl kolay akıp gittiğine sahit olmak için beklemeye gerek yok, denemesi bedava... 😊

    YanıtlaSil
  2. Ne kadar da tanıdık bir öykü.. Halbuki kaslı sağlıklı ve güçlü olmak şifamız..

    YanıtlaSil
  3. sebepler değişmedikçe sonuçlar da değişmiyor malesef 🎀

    YanıtlaSil
  4. Net olmayınca insan kendine zulmetmeye başlıyor neden yapamıyorum ki diye kendi kendine sorgulaması ile ümidi kırılmalar zinciri...

    YanıtlaSil
  5. Niyetini düzeltse de menü yanlış, olmaz o iş 😄

    YanıtlaSil
  6. Her şey bu kadar net ve anlaşılırken zorlanmamızın sebebinin kendimiz oluşu…

    YanıtlaSil
  7. Satırlarda gezinirken kendi yaptığımız hatalarla bir kere daha yüzleşmek acı verse de, zarardan dönmenin huzuru kaplıyor tüm hücrelerimi...
    Bir kere daha şükrediyorum.
    Ve diyorum ki kendime; netlik oyunu bozar...

    YanıtlaSil
  8. Başlık çok ilgimi çekti, linke tıklayıp bir okumak istedim :) İyi ki de okudum şükür 🌿 Kararda net olmak ne kadar kilit bir bilgi …

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsan kararında net olmadığında yaptığı hamlelerde sürekliliği olmaz...
      *

      Sil
  9. Kendin için ne istediğini iyi düşünmek gerek. Net olmadığımız her yerde her konuda çabuk vazgeçen oluyoruz çünkü.

    YanıtlaSil
  10. İnsan net olmayınca isteklerini karar zannedip bir de net olmayınca kendine zulmediyor ve hiç farkına bile varamıyor…

    YanıtlaSil

Yorum Gönder