İşimiz Zamanımızdan Çok

İŞİMİZ ZAMANIMIZDAN ÇOK

“İşimiz zamanımızdan çok” yazıyordu, hemşirenin çay içtiği kupanın üzerinde... Gözü takıldı yazıya, gülümsedi. Ne kadar da doğruydu. Demek ki sadece kendi sektöründe değil, hemşireler için de zaman yetmiyordu.

Çocukluğundan beri hastanelerden hiç hoşlanmazdı. Ama şimdi en sevdiği için gelmişti hastaneye... Babası... Babasının öksürüğü hiç geçmiyordu. Neyse ki babası henüz altmışlarında ve sağlıklı bir adamdı. Zaman onu çok da yaşlandırmamıştı...

Kardeşini kaybettikten sonra bütün boş zamanını babasına adamıştı. Ah bir de şu yoğun iş temposu olmasa... Bu tempo yüzünden arkadaşlarına bile zaman ayıramıyordu. Eskiden çok sosyaldi, arkadaşları tarafından aranan, sorulan, özlenen biriydi. Oysa şimdi çocukluk arkadaşı Ece hariç kimseyle görüşemiyordu onunla bile ancak ayda bir telefon görüşmesi yapabiliyordu.

Nasıl olmuştu da zaman bu kadar hızlı geçiyordu ve zaman neden hiç yetmiyordu? Eskiden insanlar nasıl işlerini zamanında yetiştiriyorlardı peki? Üstelik bir de boş zamanı kalıyordu... Şimdi kendisi neden zamana karşı yarışıyordu ki?

Bunları düşünmek için bile zamanı yoktu. Sadece şu on dakikalık bekleyişle bile günün geri kalanında yapabileceği tam üç önemli işi planlamıştı bile… Sadece bedensel olarak çok hızlı olması değil aynı zamanda çok hızlı düşünmesi de gerekiyordu…

Sonunda bekleyiş bitmiş, hemşireye beklediği haber verilmişti. Doktor, sadece kendisi ile görüşmek istiyordu. Tuhaf bir durumdu.

“Babacığım, sen burada bekle. Ben şimdi geliyorum dedikten sonra ellili yaşlarda çok ünlü olan doktorla konuşmak için içeri girmişti. Aynı zamanda aile dostları olan doktor “Çok üzgünüm ama biyopsi sonuçları tüm gerçeği gözler önüne koydu. Babanın çok zamanı kalmamış. Akciğer kanseri 4. Evre... En fazla dört ay sürer bu tip hastaların yaşantısı... Kalanını duymuyordu… Doktorun odası dönüyor, onun başı dönüyor dönüyordu… En sevdiği… Babası, şimdi kardeşinden sonra onu terk mi edecekti? O da mı gidiyordu? Hiçbir şey yapamadı, orada öylece kalakaldı... Gerçekten zaman çok hızlı geçiyormuş.

Şimdi dışarı çıkması ve babasıyla konuşması gerekiyordu. Peki ona ne diyecekti? Babacığım sadece dört ayın kalmış... Yok yok bunu yapamazdı. Aile dostları olan doktor hanımla da konuştuktan sonra bunu söylememe kararı aldılar. Dışarı çıktı, babasına sarıldı... Babacığım çok önemli bir şeyin yokmuş. Ah şu sigaran vazgeçmen gerekiyor. Hadi bugün öğleden sonra seninle tıpkı çocukluğumda olduğu gibi Üsküdar sahiline gidelim öylece denize bakalım... Babası çok şaşırmıştı “Ama yavrum, senin hiçbir şey için zamanın yok ki... Gözleri mahcup ve üzgün bir şekilde yere baktı. “Haklısın babacığım ama şu hastane koridoru bana gösterdi ki aslında zaman en değerliymiş. Özellikle sevdiklerimizle geçen zaman...

Aradan yıllar geçti. Gerçekten de doktorların dediği gibi babası dört ay sonra ölmüştü. Şimdi o günü hatırladıkça gözleri doluyordu… Keşke zamanın ne kadar değerli olduğunu babasını kaybetmeden önce öğrenseydim diye düşünüyordu. Şimdi iş yerinde sadece yapabileceği kadar iş alıp onu da yetiştiremezse yük etmiyordu. En azından hala başka bir şey kaybetmediği için şükrediyor ve çocuklarının okuluna daha sık girip onların büyümelerine şahit oluyordu tıpkı babasının ona yaptığı gibi lunaparkta çocuklarıyla eğleniyordu. Arada bir durmanın hareket etmekten daha çok keyif verdiğini fark etmişti. Keşke çocukları dedelerini tanıya bilseydi…

Yaratılışı gereği aceleci olan insan acele ettikçe, hızlanır. Hızlandıkça otobanda çok hızlı hareket eden araç gibi etrafını fark edemez. Oysa yol kenarındaki tüm güzellikler yavaşlayınca görülür.

İşlerimiz hep zamanımızdan çok peki ya bu işleri yapacak kadar zaman kalmadıysa…


  ***

İnsanoğlu var olduğundan bu yana amacı hiç değişmemiştir. Mutlu başarılı olmak ve iyi ilişkiler kurmak. 
Deneyimsel Tasarım Öğretisi de insanın amacını amaç edinmiştir. "Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" programlarında sunduğu stratejilerle insanların dününden daha başarılı, daha mutlu ve daha marifetli olmalarına destek olur. 

***

Yorumlar

  1. Hızlı yaşadığım için ihmal ettiklerim geldi aklıma :((

    YanıtlaSil
  2. Cok güzel bir farkindalik oldu cok güzel.gercekten ,ya o işleri yapacak kadar zamanimiz yoksa o zaman en değer biçimde zamani planlamak gerekiyor

    YanıtlaSil
  3. Zamana hakkını vermeyi beceren kişi kazanmış kişidir benim gözümde...tahmin ediyorum ki başarılı olmuştur, model olmuştur, hedeflerine ulaşmıştır...

    YanıtlaSil
  4. Çok çalıştığımızda yada hızlı, çabuk yapmaya çalıştığımızda her şeye yetişeceğimizi zanneden biz insana, zaman karşısında ne kadar da aciz olduğumuzu hatırlatan güzel bir yazı olmuş ellerinize sağlık...

    YanıtlaSil
  5. İnsan hayatında yerini dolduramadığımız en önemli şey, herşeyin yerine ille birşey koyabiliyorsun illaki öyle böyle yeri doluyor ama zamanın yerine mümkün değil, keşke elimizde bir program olsa ve boş şeylerle ve bize zarar veren şeylerle uğraşırken zamanı durdurup sadece bize fayda veren şeylerde ilerletebilseydik..:())

    YanıtlaSil
  6. İnsanın işinin zamanından çok olması çok garip değil mi? sanırım zamanımıza göre işleri öncelik sırasına koyarken neyin bizim için önemli olduğunu algılayamıyoruz..ancak kaybetme riski ile karşılaşınca neyin önemli olduğunu idrak ediyoruz..

    YanıtlaSil
  7. Neye ne kadar değer verip zaman ayıracağımızı bilerek hayatı dengeli yaşamak.. bazı şeylerin elimizden gitmeden kıymetini bilmek.. Herkese nasip olsun..

    YanıtlaSil
  8. Hepimizin ortak meselesi zamansızlık. Yönetemediğimiz zamanı suçluyoruz üstelik.
    Kim yazdıysa yüreğine sağlık benim de yüreğime dokundu .
    Rabbim zamanımızı doğru yönetebilmeyi nasip etsin

    YanıtlaSil
  9. Insanın burnu sızlıyor okurken... ne saçma şeyleri amaç edinmişiz...

    YanıtlaSil
  10. Acelecilik hep bize kaybettiren sanki acele etmezsek olmayacakmış gibi yanılgıya düşmek... O yanılgıdan çıkıp dengede yaşayabilmek ne kadar önemli... Teşekkürler

    YanıtlaSil
  11. Hakikaten çok koşuşturmacalı yaşıyoruz. Ama aslınfa çoğu şeyi kaçırıyoruz. Düşündürücü bir yazı olmuş. Emeğinize yüreğinize sağlık. Devamını bekliyoruz…

    YanıtlaSil
  12. son cümle bugünün koşturmalarını ve aslında ne kadar boş uğraşları iş edindiğimizi anlamamız için yeterde artar bile...

    YanıtlaSil
  13. Geç olmadan sevdiklerimize zaman ayırmak... Çok güzel bir yazı olmuş 🌼

    YanıtlaSil
  14. İnsan amaçsızsa yapıp ettiği herşeyi günün sonunda sıfırla çarpıyor aslında
    İlerlemek taş üstüne taş koymak için amaç belirlemek lazım. Tutunduğu bir ipi olmalı insanın yoksa saçmasapan uğraştırılır bir ömür ziyan ..:(

    YanıtlaSil
  15. Hızlı yaşa genç öl derler. Yavaş yaşayıp tadını çıkarmalı hayatın güzelliklerin 😊

    YanıtlaSil
  16. Çok vurucu bir yazı. Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  17. peki ya bu işleri yapacak kadar zaman kalmadıysa…

    YanıtlaSil

Yorum Gönder