BENİM BU HAYATTAKİ HEDEFİM NEDİR ANNE?
Lale arabadan inip merdivenlerin başında ölü fareyi görünce eşine baktı. Eşi de “bana bakma geçen sene beslediğin kediler geleceğini anladılar her halde” dedi. Lale bakmaya devam edince eşi “Kediler; ‘evinizi farelerden koruduk’ mesajını veriyor” diye devam etti. Lale iç çekerek eşinin ölü fareyi almasını izledi. İçinden “farenin bile bir hedefi, hedefi doğrultusunda bir stratejisi var” diye düşündü. 10 aydır kapalı duran yazlığında kızlarıyla yapacağı temizliğin stratejisini düşündü.
Kocaman bir örümcek kapıda onları karşılıyordu. Ortanca kız örümcekten korkarak geri çekildi. “Keşke hayatta örümcek olmasaydı” dedi. “Baba biz geldiğimize göre bu hayvanlar gidecekler” değil mi diye sordu küçük kız. Etrafta kocaman böcekler dolaşıyordu kızlar çığlık çığlığa kaçışıyordu. Büyük kız “Belki de onlar ev sahibi biz misafiriz” dedi. “Baksana onlar yaz kış buradalar biz sadece 2 ay geliyoruz” dedi. Baba küçük kızına bakarak “Hiçbir hayvan boşuna yaratılmamış hepsinin bir hedefi var” dedi. “Bizim hedefimiz ne” diye sordu ortanca kız. Annesi “İlk hedefimiz temizlik” deyince kızların yüzleri asıldı. “Başka seçeceğimiz var mı?” Diye sordu ortanca kız. “Evet var” dedi annesi. Küçük kız kardeşinle ilgilenebilirsin. “Nereden başlayacağım temizliğe?” Diye sordu ortanca kız. Belli ki temizliği küçük kız kardeşine tercih ediyordu. Annesi iş bölümü için kâğıt kalem getirmelerini istedi. Annelerinin talimatıyla büyük kız ve ortanca kız yapacakları işleri yazmaya başladılar. Anneleri “bunlar sizin ‘temiz ev’ için hedefleriniz. Her hedef tamamlandıktan sonra üstünü çizebilirsiniz” dedi. Ortanca kız hedeflerinin yanına çiçek, kelebek çiziyor ve mırıldanıyordu; “Ben evlenince temizlik için birini tutacağım çocuklarıma hiç iş yaptırmayacağım!” Büyük kız Deneyimsel Tasarım Öğretisi eğitimi alıyordu. Bildiğini göstermenin tam vaktiydi; “Evli olursun ama aile olamazsın” dedi gururla. “Aile ortak hedeflerde birleşir.” Onun da canı iş yapmak istemiyordu ama sorumluluklarını yerine getirmenin ve getirmemenin hayattaki karşılığını da öğrenmişti.
Temizlik malzemelerini alarak işe koyuldular. Arka fonda müzik açmışlar
kikir kikir güle oynaya iş yapmaya başlamışlardı. Anneleri ara sıra odalarının
önünden geçiyor çaktırmadan neler konuştuklarını dinlemeye çalışıyordu.
Konuşmalarında temizlik için şikâyet yoktu, gündelik hayattan konuşuyorlardı,
hatta eğleniyor gibiydiler. Ara sıra en küçük kardeşlerini çağırıyor
getir-götür işlerinde kullanıyorlardı. Küçük kızı çekmece başına oturtmuşlar
küçücük parmaklarıyla çorap düzenletiyorlardı. Anneleri kızlarının bir üretimde
daha birleşmelerinden çok memnundu. Nihayet odalarının temizlikleri bittiğinde
gururla annelerini çağırdılar. Hem odaları temizlenmiş hem de listedeki
hedeflerin üstü çizilmişti. En gururlusu da en küçük kardeşleriydi. Hedeflerin
üstünü çizme işini de ona vermişlerdi. Küçük kız pencereden görünen ayı gördü
“ayın da hedefi var mı?” Diye düşündü. Bu hedef meselesi ilgisini çekmişti. Gün
boyu herkese aklına gelen hayvanların hedefini sormuştu. Arka pergolaya kovan
yapan arıların hedefi neydi ki? En büyük ablasına bunu sorduğunda ablasının
yüzünün buruşturduğunu gördü. Ablası küçükken bahçede 3-4 arı birden bacağına
iğnelerini batırmış. Anneleri de “hemen üzerine işe sonra koşa koşa denize gir”
demişmiş. Anneleri Eczacı niye ilaç vermemiş ki hem bu kadar temizken niye
böyle bir şey söylemiş ki acaba? Annesine sormayı çok istiyordu ama önce
çekmecelere çorap yerleştirme işini bitirmeye karar vermişti. “Çekmecenin de
hedefi var o zaman” diye düşündü. Çekmecenin içine koyduğu çoraba baktı
“Çorabın da hedefi ayağı sıcak tutmak mı’” diye sordu ablalarına. Ama hemen
hatırladı spor ayakkabıları çorapsız giydiklerinde ayakları acıyordu. Evdeki
yaşlı babaannenin sesini duydu kendisini çağırıyordu ve su istiyordu. “10
yaşıma göre çok hedefim var galiba” diye düşündü. Mühim çekmece-çorap işine ara
vermek zorundaydı. Artık başka bir hedefi vardı. Babaannesi suyla ilacını
içtikten sonra teşekkür ve dua etti, buruş buruş elleriyle bardağı geri verdi.
“Bu eller kim bilir ne kadar çok hedef yapmıştır” diye düşündü. “Belki de bu
yüzden buruşmuştur.” Babaannesi ona hep dua ediyordu. Ağzının hedefi de dua
etmek miydi acaba? Ama ağızla yemek de yeniyordu. Babası bazen maçta
küfrediyordu, kötü sözler hedef olmuyordu her halde. Kötü hedef var mıydı
acaba? Arkadaşları bazen onu oyuna almıyorlardı. O da üzülüyordu. Birini üzme
hedefi olamazdı her halde. Anneannesini gördü elinde bir kavanozla dış kapıya
gidiyordu. Anneannesi çok becerikliydi evde sökülen her şeyi o dikerdi. Hep
yemek yapmak istiyordu ama mutfağa kimseyi istemiyordu. Anneannesinin hedefi
dikiş dikmek ve yemek yapmak mıydı acaba? Babaannesi gibi çok buruşuk da
değildi oradan oraya hep hareket halindeydi. Belki o yüzden buruşmamıştı. Komşu
teyze anneannesine ‘arı maya’ diyordu. Yazlıkta olmayı çok seviyordu. Bütün
aile bir arada oluyordu. Anneannesinin kavanozda ne taşıdığını görmek istedi.
Dedesinin getirdiği organik bala benzemiyordu. “Ayy!” Kocaman ve simsiyah bir
örümcek kavanozun
içindeydi. Anneannesi evdeki bütün örümcekleri eliyle alır uzakta bir yerlere
götürürdü. İlk defa kavanozda görmüştü. “Öldürecek misiniz?” diye sordu küçük
kız. “Hayır” dedi anneannesi. “Tehlikede olmadığımız sürece hayvanlara zarar
vermemeliyiz!” “Ya ailesi de buradaysa!” Diye sordu küçük kız. Anneannesi
sorusunu duymadı. Dedesi ve babası patlayan güneş enerjisini yapmaya
çalışıyorlardı. Akşam olduğu için usta bulamamışlardı. Çok güzeldi yağmur
yağıyor gibi su fışkırıyordu işte orada ortaya çıkmış siyah örümcek. Annesinin
seslendiğini duydu. Domuz ailesi görmüşler. “Demir kapıları kapatın “diyordu.
Küçük kız hiç bu yılki kadar çeşitli hayvanı sitede görmemişti. Ön pergolaya de
yarasalar yuva yapmıştı. Ev ev değil hayvanat bahçesi gibiydi. Pandemi sonrası
hayvanların daha çok ortaya çıktığını söylemişti babası. Bu pandemi denilen
şeyin de hedefi var mıydı acaba? Küçük kızın kafası çok karışmıştı. Annesi çok
koşturuyordu ama ona soracaktı bu hedef denilen şey neydi? Tam annesinin yanına
giderken büyük ablasının küçük ablasına bir şeyler anlattığını duydu;
“Amaç olmadan hedef, hedef olmadan hareket, hareket olmadan da istek sonuç getirmez. Bu hayatı yaşıyor olmamız hedefimizin olması ile ilgilidir. Annemizin anne olması, babamızın baba olması hedefleri ile ilgilidir. Diğer insanlar için anlamımızın olması bizim hedefimizle ilgilidir. Hayvanlar ve bitkiler fayda hedefinde, iyiler iyilik hedefinde, kötüler kötülük hedefinde birleşir. En önemlisi hedefi olmayan her insan bozulur. Çünkü Yaratıcı yarattığı her canlıya hedef koymuştur.”
Küçük kız anlatılanı anlamasa da hayattaki hedefini bulmaya karar verdi. Ama önce annesini bulmalı ve ona sormalıydı; “Benim bu hayattaki hedefim nedir anne?”
***
Saçma parçaları gibi her tarafa dağılıp odaklanmadan yaşayıp ölüyoruz, hedeflerimizi bilmeden hedeflerimize dönük yaşamadan :(
YanıtlaSilÇok faydalı ve neşeli bir anlatım olmuş, emeğinize sağlık :) "10 yaşıma göre çok hedefim var galiba” diye düşündü." kısmı hem güldürdü hem de düşündürdü :)
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı elinize sağlık.
YanıtlaSilNe kadar güzel etrafında var olan herşeye bakıp" Bunun hedefi nedir? Sormsk ve Cevap ; herşey yolundaysa hedefe ulaşıldı demek.
YanıtlaSilHer insan işin sonunda akıbetini hayra götürecek hedefleri bulur inşaAllah
YanıtlaSilKaleminize ilminize sağlık. Düşündürüyor; öyleyse benim bu hayatta ki hedefim ne? İyilik için mi harekete geçiyorum?
YanıtlaSilHedefi anlatan çok güzel bir öykü olmuş ellerinize sağlık
YanıtlaSilHarika bir yazı olmuş ellerinize sağlık. Hedef ile hareket etmek yaptığımız işin kalitesini arttırıyor
YanıtlaSilHedefsiz insan rüzgarda savrulan bir yaprak gibi.. ki o yaprağın da nereye savrulacağı belirlenmiş aslında.. savrulmadan dosdoğru yürüyebilmek için hedef şart.. kaleminize sağlık.. 🌿
YanıtlaSilAilece okuduk. Ne güzel yazmışsınız ,teşekkürler,hikaye sayesinde konu tam kafamızda netleşti aile, hayat, hedef , mutluluk ,başarı hepsi birbiriyle nasıl bağlantılı ...
YanıtlaSilDeneyimsel tasarım öğretisi eğitimlerinde öğrendiğim en kıymetli şeylerden birisi amaç ve hedefti…
YanıtlaSil