Pervin hayat dolu, gençlere taş çıkartacak derecede enerjik, küçücük şeylerden mutlu olan, sevgi yumağı bir kadındı. 64 yaşında, 3 kız, 1 erkek çocuk büyütmüştü. Onları en iyi okullarda okutmuş, hepsinin kariyer yapmasına destek verip evlendirmişti.
Ev işinde, el işinde, birbirinden güzel yemek yapmada,
etrafındaki herkesin, özellikle de gençlerin danıştığı biriydi Pervin. Darda
kalanların imdadına yetişir, gurbette yaşayan gençlerin anne şefkatine ihtiyaç
duyduğu zamanlarda yanlarında olurdu. Merhametiyle çok kişiyi sarıp sarmalamıştı
yıllar boyunca...
Merhametli ve fedakârdı. Sevdiklerinin iyiliği için kendinden bir şeyler feda etmekten çekinmezdi. Eşi üst düzey bir görevden emekli olduktan sonra, çocuklarına yakın olmak için, ülkesinden çok uzaklarda, yaşamaya bile razı olmuştu. Alıştığı ve sevdiği memleketinden uzakta, eşine destek olmak için çabalayıp durmuştu. Geçimlerini sağlamak amacıyla, pek çok zorlukla birlikte mücadele etmişlerdi. Yıllar içinde, evde kendi küçük atölyelerini kurdular. Renkli tişörtlere baskı yapıp sattılar. Yorucu ama tebessümlü bir hayattı onlarınki…
42 yıldır evliydi Pervin. Bunca yıl içinde, her evli çift
gibi, iyi ve kötü pek çok anıları olmuştu elbette. Eşi, dış dünyada sevilen,
herkese karşı kibar ve hoşgörülü davranan biriydi. Dışardan bakıldığında her
şeyin süt liman göründüğü, kimsenin o zamana kadar şikâyet duymadığı bir evlilikti
onlarınki. Dile kolay, tam 42 yıl…
Pervin eşinin olumsuz davranışlarını hoşgörüyle karşılamayı
iyi bilirdi ama eşinin ani parlamaları, insanların yanında kendisini azarlar
gibi konuşmaları yıllar içinde iyice yormuştu Pervin’i. Bir gün Pervin, memleketinden
kendisini ziyarete gelen misafirleriyle sohbet ederken ilk defa bu
kırgınlıklardan bahsetti. Çocuklar küçükken her şeye çok takılmadığını ama
artık eşinin ani çıkışlarını ve insan yanında kendisine bağırmasını
kaldıramadığını, kalbinin sızladığını söyledi. Kimsenin duymadığı, beklemediği
bir şeydir bu. Bunca yıldır kırgınlıklarını kimseye fark ettirmeden yaşasa da
artık cevabını aradığı sorular netleşmişti.
Neden bu kadar büyümüştü bu problem? Herkese karşı hoşgörülü
olabilen o adam neden kendisine karşı bu kadar sertti?
Aslında bütün problem bizim verdiğimiz tepkilerde gizli
olabilir mi?
Bir olayla karşılaştığımızda verdiğimiz tepkilerle şekil
alır hayatımız... Bazen problem olarak görmeyiz yaşadıklarımızı. Ya da
zannederiz ki; çözülmemiş olsa da, problemler bir süre sonra unutulur veya
kendi kendine çözülür. Oysa göz çektikçe problemler yok olmaz, karşımıza
çıkmaya devam eder. Cevapsız kalan sorular sorun olur ve hiçbir problem biz
doğru tepki vermeden çözülmez. Alttan alta büyüyen sorular, mutluluğumuza gölge
düşüren sorunlar haline gelir.
İnsan bazen daha uzak olduklarına karşı tepkilerine dikkat ederken, en yakınlarına karşı sabretmekte zorlanabiliyor. Gücünün yetmediği olaylarda en yakınlarına sert çıkabiliyor.
Oysa...
Kalp kırmanın çok kolay ama kazanmanın zor olduğu bir hayatta,
sınırlı bir süremiz varken, belki de en çok sabredilmesi gerekenler, bizim için
en çok şey feda edenler değil midir?
Her insan iyi ilişkiler kurmak ister bu hayatta. İlişki
kalitesini arttıran şey ise; doğru tepkileri güzel verebilmektir…
Kaleminize sağlık, çok güzel bir yazı olmuş ✨️
YanıtlaSilGüzel içten bir yazı olmuş👍 doğru tepki verebilmek dileğiyle…
YanıtlaSil🌸✨✨✨
YanıtlaSilDoğru tepkileri güzel verebilmek dileğiyle...✨🌸🌸🌸
YanıtlaSilNe yazık kı insanlar kolayca kalp kırabiliyorlar. Sanıyorlar ki kendiliğinden tamir olacak. Ancak hiç bir zaman eskisi gibi olmuyor. Tamir olsa bile o kırıklar, o çatlaklar hep gözükür, tıpkı kırıldıktan sonra bantlarla tutturulmuş bir vazo gibi. Asla eski haline dönmez...
YanıtlaSilHayatta her şey bir iz bırakır.
YanıtlaSilKaleminize sağlık, ne güzel ve kıymetli bir yazı olmuş.
YanıtlaSilElinize sağlık 🌿
YanıtlaSilİnsan neden onca yıl susar ve göz kaçırır.😔Cesaret korkmana rağmen adım atabilmendir.
SilAh o kırgın tebessümler… kaleminize sağlık🌸
YanıtlaSilNe kadar da doğru...
YanıtlaSilDoğru tepkileri güzel verebilmek...
Ellerinize sağlık...😊
Doğru tepkileri güzel verebilmek...
YanıtlaSilNe kadar değerli...Sanki herşey burda gizli...
Yapabilen ise ne kadar az:(