Ekrandan Dünyaya

Kapı sesiyle irkildi bir an Suna. Gözü saate kaydı. “Gelen Sinan herhalde” diye düşündü. Okuldan çıktığında genelde bu saatte evde olurdu. Hızlıca kapıya koşup açtığında Sinan’ı uflayıp puflarken gördü.
-          Ya anne yaa!
-          Oğlum bir selam verseydin. Ne oldu hayırdır? Şu üzerindekileri yere atma dedim sana.. Ne oldu söyle bakalım?
-          Yok bir şey!
-          Okulda canını sıkan bir şey mi oldu?

Ekrandan Dünyaya
Sinan son kelimeleri uzatarak annesine karşılık vermiş ama annesinin sorularını cevapsız bırakmıştı. Kendi odasına gidip TV kumandasına uzanmıştı eli. Suna da bu sırada Sinan'ın arkasından onun eşyalarını topluyordu.

-          Oğlum canın sıkılmış belli, hadi anlat annene ne oldu?

-          Sizin yüzünüzden rezil oldum!

-          Niye oğlum ne yaptık biz?

-        Herkesin annesi tablet izlettiriyor benim yok.  Erdem'in cep telefonu bile var. Erdem'in annesi ona tablet almış benimle aynı yaşta. Ona niye aldılar o zaman? Siz bana hiçbir şey izlettirmiyorsunuz.

-          Nee, küçücük çocuğa cep telefonu mu alınmış!!!

Suna şaşırdı ama hemen kendini toparlamaya çalıştı.

-           Anneciğim, Erdem’in ailesinin düzeni böyle olabilir.

Herkesin olmasa bile hemen hemen herkesin evinde veya çevresinde duyduğumuz diyaloglar. Çocuğun istekleri annenin kızgınlığı ve içten içe çaresizliği ve bazen de vicdan azabı yaşadığı anlar. Okulda, kafede, misafirlikte, sokakta sanal bir çevre oluşmuş durumda. Aileler bir yerden kaçsa başka bir yerde yakalanıyorlar. Belli bir yaşa kadar koruyup kolladığımız çocuklarımız artık sosyal hayata çıkmaya başladıkları andan itibaren kıyasları başlamış oluyor. Daha düne kadar mutlu mesut yaşadığımız aile ortamı her gün başka bir kıyasın eve getirilip önümüze serilmesiyle son buluyor.

“Aaaa! Görüyor musun o minicik elleriyle nasıl beceriyor? Daha ben bile bilmiyorum o özelliği”, “Maşallah ne kadar da zeki” diye şaşırıyoruz.

İnsanoğlu teknolojiyi kullanmayı büyük bir yetenek olarak algılayabiliyor. Oysa zaten herkesin kolaylıkla kullanabileceği şekilde tasarlanmış olan bir teknolojiyi, merakı ve öğrenme isteği en yüksek seviyede olan çocukların öğrenmesi hiç de zor değil. Pek çok evde hayattan alacağı tüm keyfi bir ekrana sığdırmaya çalışan bir çocuğa rastlamak mümkün artık. Teknoloji kullanımına sınır koymaya çalışan ebeveynlerle ekran karşısından kalkmak istemeyen çocuklar arasında bitmek bilmeyen bir mücadele var.

Ekrandan Dünyaya

“1 saat oyna oğlum sonra kapatacağız tamam mı?” diye başlayan cümlelerimiz bir süre sonra; “Oğlum! Kapat dedim sana şunu! Sabahtan beri başındasın. Yeter kapat şunu gel sofraya artık!” cümlesine bırakıyor.

Birine bir şey söylemeye çalışırken karşımızdakinin gözlerini o ekrandan ayırabilmek çok zor değil mi?

Bu dijital dünyada bu kadar dikkat çeken şey varken biz nasıl iletişim kuracağız, çocuklarımızı nasıl yetiştireceğiz?

Asıl mesele teknoloji kullanımına bir sınır koymak mı yoksa hayatın kendisinden keyif almayı bilen insanlar yetiştirmek mı? Peki, nasıl?

                                                   

  ***

İnsanoğlu var olduğundan bu yana amacı hiç değişmemiştir. Mutlu başarılı olmak ve iyi ilişkiler kurmak. 
Deneyimsel Tasarım Öğretisi de insanın amacını amaç edinmiştir. "Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" programlarında sunduğu stratejilerle insanların dününden daha başarılı, daha mutlu ve daha marifetli olmalarına destek olur. 

*** 

Yorumlar

  1. Ellerinize sağlık...🙂
    Güncel hayatta çok karşılaştığımız bir probleme parmak basmışsınız.

    YanıtlaSil
  2. Günümüzde ailelerin sıkça yaşadıkları sorunlar:( ortak probleminiz

    YanıtlaSil
  3. doğruların yanlış, yanlışların doğru olduğu bir dönemde yaşamaktayız. doğruları yapmanın zorluklarını bizler, cocuklarımız aslında tüm insanlık olarak başaramıyoruz. biz istesek dış çevre izin vermiyor. normalleştirdiğimiz herşey hayatımızın bir parçası oluyor. teknoloji ilerledikçe hayatımız kolaylaştığını düşünüyoruz. aslında toplamda hayatımıza, dostluklarımıza, sosyalleşmemize zarar verdiğini fark etmiyoruz. iletişim çağında iletişimsizlikten dert yanıyoruz.

    YanıtlaSil
  4. teknolojinin olumlu yanlarinin yaninda kullanim sorunlarindan tehlikeli boyuta gidiyoruz insan yetistirmeye yönelik yazılarınızı bekliyoruz

    YanıtlaSil
  5. Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki teknolojiden kaçmak imkansız. Eğitim, sağlık, alışveriş.. her alanda hayatımızda zaruri hale getirildi.. herhalde olması gereken hayatın kendisinden keyif almak. Teknolojiyi kisinin lehine kullanmaya çalışmasi belki de bu dönemde ödenmesi zor olan en önemli bedellerden birisi...bu da güçlü bir irade gerektiriyor..

    YanıtlaSil
  6. Günümüzün en büyük sorunlarından biri iletişimsizlik. Ona değinen güzel bir yazı olmuş kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  7. Teknoloji konusuna çok güzel dokunmuşsunuz❤️🌱

    YanıtlaSil
  8. çok komik şeylerle gururlanır oldu insan, çok saçma seyleri de vazgeçilmez yaptı trajikomikliğimiz

    YanıtlaSil
  9. Yavaş yavaş bozdugumuz çocuğumuzu yavas yavaş düzeltirken verdiğimiz mücadeleyi ne güzel kaleme almışsınız

    YanıtlaSil
  10. Hayattan tat alabilmek kıymetli. Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  11. Maalesef o kadar tanıdık geliyor ki, çocuklarımızı torunlarımızı biz değil artık ellerindeki ekranlar yetiştiriyor. Aileden prensiplerden uzak sanal alemde yetişmeye çalışan nesiller

    YanıtlaSil
  12. Anne babaların, başının derdi olan konu... Problemi çözemediği için, çocuğuyla ilişkisini yönetemediği için , taviz vermeye başlayan anne babalar... Evet işiniz zor... Gerçek bir bilgi ile gerçek bir strateji ile ilgilenmezseniz işiniz zor...

    Hayattan keyif alan çocuklar yetiştirmek mümkün :) Peki nasıl ?

    YanıtlaSil
  13. Çok büyük bir problem gerçekten. Çocuğun eline tablet versen, sonra alamıyorsun. Hiç vermesen kendini diğer çocuklar İle kıyaslıyor. Bunun yöntemini bilmek çok önemli bir sorunu ortadan kaldırır.

    YanıtlaSil
  14. Ellerinize sağlık. İnsanın gözünü elektrikden çekmesi zor.

    YanıtlaSil
  15. İletişim çağı olmayan iletişim çağı..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder