KALBİMİN RİTMİ

Etrafı perdelerle çevrili odada,  hastane yatağında yatan Esra,  kalp ölçüm cihazının keskin ritmi; “Tu-tum, tu-tum, tu-tum…” sesiyle uyandı. 

Hayatın inişlerle ve çıkışlarla dolu olduğuyla ilgili, düşüncelere dalmışken buldu kendini Esra.. Hayatında onu etkileyen, unutamadığı anıları gözünün önünden film şeridi gibi geçiyordu. 

Kalbini hasta eden şeyler neydi? Aşklar, anlık hazlar, kayıplar, derin üzüntüler, yaslarının uzun sürmesi, düzensiz yaşamlar, zor baskılı günler, yokuş yukarı çıkarken düşmeler… Kalbinin derinliklerde atan ritmi, yaşadıklarını hatırlatan bir melodi gibiydi…

Hayatta problemsiz insan var mıydı? İnstagramda,  her gün tatilde, kafede, alışverişte olanlar gerçekten çok mu mutluydu? Hiç hüzünlü anları, sağlık problemleri olmuyor muydu?

Annesi ona hayatın bir sınav olduğunu, herkesin ama herkesin çözmeye çalıştığı bir probleminin olduğunu söylemesi kulaklarında çınlıyordu… Yaşadıkları, yakın çevresinde gördükleri, annesinin söylediklerini kanıtlıyordu aslında.

Problemler, hayatın doğal bir parçasıdır. Onlar olmadan, insanlar büyüyemez, öğrenemez ve gelişemezler. Ancak bu problemler, kişinin hayatını negatif yönde etkilemek zorunda değildir. Aslında, problemlerle başa çıkmak, çözmek, kişinin güçlenmesine ve olgunlaşmasına yardımcı olur. 

Kimi zaman mutlu oluruz kimi zaman hüzünlü… 

Peki iç huzurun var mı? 

Hüzünlü olmana rağmen, yüzünde tebessümün var mı?

Zorluklarla karşılaştığımızda dayanıklılık göstermek, şüküre devam etmek, sabretmek, tebessüme devam etmek bizi dünümüzden daha iyi yapacak sebeplerdendir... 

Ve Esra, hastane yatağında uzanırken, gözlerini kapadı ve derin bir nefes aldı. İçinden bir şeyler yükseliyordu; kabullenme, şükretme ve cesaret… 

İşte o an, kalbiyle hayata dair yeni bir başlangıcın kapısını aralamak için tam vaktiydi…

Belki de bundan sonra, bulunduğu yerin hakkını verecekti isyan etmeden... Belki de bundan sonra her haline şükredecekti… Belki de bundan sonra gelen her sınavı misafir gibi tebessümle karşılayacak ve iyi kazanımlarla uğurlayacaktı… 

Kim bilir belki de… 

 

 

***

İnsanoğlu var olduğundan bu yana amacı hiç değişmemiştir. Mutlu başarılı olmak ve iyi ilişkiler kurmak. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi de insanın amacını amaç edinmiştir. "Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" programlarında sunduğu stratejilerle insanların dününden daha başarılı, daha mutlu ve daha marifetli olmalarına destek olur. 

"Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bilen biri vardır."

***