Yatağında dönüp dönüp duruyordu. Uykusu bitmişti; artık bedeni uyumak istemiyordu ama zorluyordu Berna. Çünkü uyansa, aynı duygularla yüzleşmek zorunda kalacaktı.
Bunun da sonu yoktu ki... Bir anda kalktı ve telefonu eline aldı. Sevinç’ e yazmaya başladı. O’na çok güvenirdi. Ne zaman bir şeyler sorsa, hiç fark edemediği bir açıdan bakmasını sağlar, Berna’yı rahatlatırdı Sevinç.
“Neler istiyorum bir bilsen Sevinç. İnsanın kendisini başarılı, mutlu hissedeceği, kendine güveninin artacağı şeyler…”
“Sağlıklı beslenmek istiyorum, erken kalkmak istiyorum, düzenli yemeklerimi yapmak, evimi temiz tutmak, bakımlı olmak, uyumlu özenli giyinmek, kitap okumak, faydalı bilgiler edinmek, kurslara gitmek, sporumu yapmak, arkadaşımın komşumun işi düştüğünde yardıma koşabilmek, çevremi genişletmek… Neler neler…
Zihnimde yaşıyorum bunları çok motive de oluyorum. Ama iş eyleme geçince… Hani bir video vardı bilir misin?
‘Bedenim sağ sağ, Elhamdülillah çok şükür ama ruhum yok!’
İşte ben de öyle. Zihnim sağ, sağ Elhamdülillah çok şükür ama bedenim yok, diye haykırmak istiyorum.
Kendimle ilgili ümidim bitti bitecek. Artık inancım kalmadı kendimden. Olmayacak sanırım. Yetersizim ben. Bu kompleks duygusundan çıkamıyorum. Neye elimi atsam yarım. Başlıyorum başlamasına da devam etmek, alışkanlık haline getirmek kendimde bir olumlu dönüşüm görmek… Yok, olmuyor…
Bunları başaran insanlar çok gördüm. Bunu ben yapamıyorsam demek ki sorun bende… İnsan kararlarını gerçekleştiremeyecekse ne yapar ki bu hayatta? Sürekli bir eksiklik hissediyorum. Dünyadaki en başarısız insan benmişim gibi bir his, hatta başarılı olanlara karşı kıskançlık hissetmeye başladım. Çok utanıyorum ama gerçek... Kendime yakıştıramasam da bu duyguma engel olamıyorum.”
Sevinç mesajı okudu ve üzerine düşündü. Gerçekten önemli bir meseleydi. Sorunu anlamıştı ama nasıl anlatacaktı? Berna’ ya nasıl yardımcı olabilirim diye düşündü. Eline telefonu aldı ve yazmaya başladı.
Berna’ cım isteğini karar zannetmişsin ve kendini ümitsizliğe düşürmüşsün arkadaşım. Bu da kompleks yapar ve en ufak bir başarıda da böbürlenmene, ben çok iyiyim demene neden olur ki insana ikisi de gerçek değildir. İnsan en kötü olamaz, en iyi de olamaz. Tek konsantre olması gereken şey kendi dünü… Dünümden iyi miyim?..”
Berna mesajı okudu ve…
“Farkındalık ne güzel bir şey Sevinç! Ben şimdi istemeye değil karar vermeye gidiyorum:)”
Sonra eline bir kağıt kalem aldı. Kararım, yapmam gerekenler ve vazgeçmem gerekenler diye üç başlık attı. Bakalım gerçekten karar verdiğinde neler olacaktı…
İnsanın farkına varması ruhuna ilaç, bedenine hareket... işte burada tüm bereket 😘
YanıtlaSilİnsan ihtiyaç gideren olunca iletişiminde aranılan oluyor.. her Berna nin bir sevinci vardır :))
YanıtlaSilYoksa da edinmelidir. 😊
Silİnsanın en çok düştüğü hata isteklerini karar zannetmesi, ne kadar güzel anlatmışsınız, kaleminize sağlık💐
YanıtlaSilİkisi arasındaki farkı fark etmek çok iyi geldi🌸
Sil"Kararım, yapmam gerekenler ve vazgeçmem gerekenler diye üç başlık attı."
YanıtlaSilHed eylemin başarısı zıddından sakınmaktan geçer. Biz sadece adım atmak zannediyoruz ama sakındıklarımız da var, olmalı...
Ellerinize sağlık ...sade ve çok faydalı bir yazı olmuş.
YanıtlaSilİnsan hep ister ama bedeline razi olmaz.İstedigi hedefe dönüştürmek aradigimiz huzuru saglayacak aslında.ellerinize yüreğinize sağlık Çok güzel bir yazı olmuş
YanıtlaSilKaleminize sağlık 🌿
YanıtlaSilMaşAllah çok motive edici bir yazı olmuş. En çarpıcı etkilendigim yer ise "sen istegini karar zannetmissin " hakikaten öyle kararda eylem vardır . Şartlar ne olursa düşüp dustugun yerden kalkıp yürümeye devam etmek vardır. Kararlılık da buradan gelir zaten ...
YanıtlaSil